30 Mart 2015 Pazartesi

Battlefield: Hardline Pc İncelemesi


Çoklu oyuncu modları ile adından söz ettiren ve fps dünyasında hatırı sayılır bir yeri olan Battlefield serisinin yeni üyesi Battlefield: Hardline bir kaç gün önce pc ve konsollara konuk oldu. EA bu sefer oyunu serinin yapımcısı Dice'ın elinden alıp, Dead Space ve Dante's Inferno oyunlarından tanıdığımız Visceral Games' e verdi. Visceral ise oyunu ilk kez askeri temasının dışına çıkarıp bizi suçlu polis kovalamacasının içine çekmeye çalışıyor. Seri her zaman iyi eleştiriler ile yüksek puanlar almayı başarmasına rağmen yeni oyun yapım aşamasındayken bir çok olumsuz eleştiriye maruz kalmakla beraber, ilk çoklu oyuncu beta sürecini de  kötü bir şekilde geçirmişti. Oyuncular için  2. çoklu oyuncu betası başlaması ile yapımcılar oyundaki bir çok hatayı gidermiş ve yaklaşık 7 milyon kişinin oynadığı olumlu bir beta izlenimi bırakmıştı üzerimizde. Yine de oyuncuların kafasında tek kişilik senaryo  modu hakkında bir çok soru işareti devam etmekteydi. Bad Company dışında pek olumlu notlar alamayan tek kişilik senaryo  bakalım Visceral  elinde ne derece başarılı oldu.

Battlefield oyunları  Bad Company oyunu haricinde maalesef  bize tek kişilik senaryo  modunda güzel şeyler pek veremedi. Bu yüzden oyunun geliştiricisinin Visceral olduğunu duyduğumda hikayenin başarılı olacağını düşünmüştüm. Ne de olsa Dead Space gibi benim için önemli bir yere sahip bir seri yaratmışlardı. Miami polis departmanında bulunan Nick Mandosa ve ortağı Kelly Hu ile devam ettiğimiz oyunda Miami'deki uyuşturucu trafiğini ,polis departmanındaki entrikaları, iyi polis-kötü polis temasını işleyen bir hikayemiz mevcut. Klişe bir Hollywood filmi tadında olan bu  yüzeysel ve bir hikaye mevcut. Arada bir espirli diyalogların geçtiği, ilerleyen bölümler de aksiyonun artığı oyunu sonunu merak ettiğiniz için oynuyorsunuz. Visceral  hikaye konusunda pek başarılı olamasa da, hikayeyi anlatma kısmını farklı bir yol denemişler. Hikaye anlatımı oyunun içine Amerikan dizileri tarzında olmuş.  Oyundan çıktığınız zaman gelecek bölümün videosu karşımıza çıkarken oyuna tekrardan giriş yaptığımızda bir önceki bölümün özeti karşımıza çıkıyor. Benim gibi oyunu iki gün oynamayıp unutuyorsanız, Hardline' da en son nerede kalmıştım demiyorsunuz. Oyunu bıraktığınız zaman geçmiş bölümün özeti ile akılda kalıcı bir hikaye sağlanmış diyebilirim.

                       

Devasa haritaların, helikopterlerin, tankların yerini artık kapalı mekanlar, gizlilik öğeleri ve polisiye kovalamacalar  almış durumda. Genellikle kapalı mekanlarda geçen oyunda ister gizliliğe dayalı, kimseye görünmeden görevleri yapabilir, isterseniz  elde makineli tüfek ile düşmanlara dalabilirsiniz. Oyunda ilerlemek için iki seçeneğiniz olsa da çoğu zaman oyunda gizliliğe dayalı bir yol izlemeniz gerekiyor. Bunun sebebi ise geliştirilebilen bir  seviye sisteminin olması. Seviye atlamak için ise gizliliğe dayalı bir puan sistemi var. Düşmanları işaretleyip onları tutuklayabiliyoruz ya da arkalarından gizlice yaklaşarak onları alaşağı edebiliyoruz. Bunları yaptığınız zaman alacağınız tecrübe puanları ile yeni silahlar, aletler edevatlar alabiliyoruz ve silahlarımızı istediğimiz gibi geliştirebiliyoruz. Hatta tekli oyuncu modunda aldığımız puanlar ile  Battlepack kazanıp oyunun multiplayer kısmında battlepackleri kullanabiliyoruz. Yapımcılar böyle bir sistem geliştirerek çok güzel bir şey yapmışlar diyebilirim. Keşke bir çok oyunda bu tarz bir sistem olsa. Maalesef işin bir de kötü tarafı var. Seviye atlamak için sürekli tutuklama yapmak ve gizli bir şekilde hareket etmek sizi belli bir süreden sonra sıkıyor ve oyun tek düze olmaya başlıyor.

                      

Elimizde Scanner isimli akıll bir cihaz var. Görev yaparken çok işimize yarıyor. Düşmanları işaretlememize ve etraftaki kanıtları toplamamıza yarıyor. Kalabalık gruplar varken düşmanları işaretleyip duvar arkasında olduklarında bile görebiliyorsunuz. Ayrıca yukarıda bahsettiğim deneyim puanlarını kazanmak için de scanner ile düşman işaretleyip kanıt toplamak, seviye atlamak açısından olumlu bir hamle olacaktır.

                    

Oyunun güzel yanlarından birisi de silah çeşitliliğinin bol ve silah kişiselleştirme ekranının çoklu oyuncu ekranının nerdeyse aynısı olması. İstediğimiz gibi silahlarımızı geliştirirken tarzımıza uygun araçlar ile kişisel bir oynanış sağlayabiliyoruz. Silahımıza ekleyebileceğimiz optikler, lazerler, ekstra şarjörler mevcut. Gaz maskesi, Zipline, Grapplink Hook, çelik yelekler gibi de bir sürü yardımcı araçlarımız mevcut. Bu araçları belli scriptler dahilinde değil, oyun içerisinde uygun ortamlarda istediğimiz zaman  kullanabiliyoruz. Düşman zehirli gaz bombaları attığında yüzünüzde gaz maskesi varsa etkilenmiyorsunuz ya da  çatılara, balkonlara Grapplink Hook  ile çıkarak farklı stratejililer belirleyip, Zipline ile hızlı bir şekilde istediğiniz noktaya gidebiliyorsunuz. Sizi kısıtlamayan bu özgür oynanış en azından oyuna farklı bir tat katıyor ve çizgisellikten uzaklaşıyoruz.

                 

Oyunun çok az bir bölümünü tek başımıza oynuyoruz. Yanımızda bir ortağımızın olduğu oyunda bazen çileden çıkmanız içten bile olmuyor. Düşmanla karşılaşan ortağımız durduğu yerde kalıyor ateş etmiyor ya da gereksiz yere ateş ediyor. Bir çatışmada bize yardım eden Tyson düşmanın yanına gidip öylece durdu, etrafa bakınıp ben çatışmayı bitirene kadar 5 dakika boyunca ateş etmedi. Ortağımız biraz salakken neyse ki düşmanlar biraz daha akıllı olmuş. Attıklarını vuruyorlar, dibinize el bombası sallıyorlar ve sağınızdan, arkanızdan kısacası her yerden toplu bir şekilde saldırıyorlar. Çatışmalar gerçekten sıcak geçtiği için size zor anlar yaşatabiliyorlar.

Battlefield serisi Frostbite Moturunun gücü sayesinde görsel olarak ön plana çıkmış bir seri olmuştur.  Frostbite 3' ün gücü ile Hardline, sağlam bir sisteminiz varsa size tatmin edici bir görsellik sağlayacaktır. Karakter modellemeleri çok başarılı olmuş. Yüz hatlarıns, mimiklere bakarken dalıp gidiyorsunuz. Işıklandırmalar ve gölgelendirmeler ise gayet gerçekçi. Dar alanların yoğun olduğu oyunda mekan tasarımları şehir havasını yaşatabiliyor. Kovalamaca sahnelerinde arabalardan çıkan kıvılcımlar, çatışmalarda havalara saçılan paralar, rüzgarda savrulan yapraklar, hatta çöldeki bölümlerdeki ufak kum fırtınaları ile  Visceral detaylar konusunda baya uğraşmış diyebilirim. Görselliğe bu kadar uğraşıldığı kadar yıkım efektlerine sanki çok fazla uğraşılmamış. Yıkım efektleri diğer oyunlara göre biraz sönük kalıyor. Gerçek anlamda bir yerleri patlatmıyor, yıkmıyorsunuz. Yıkılan kolonlar ve tahta duvarlar oluyor. Gerçek yıkımlar efektleri ise scriptler çerçevesinde oluyor. Sanırım bir polis memurunun elinde el bombası, bazuka gibi silahların olmayacağı düşünen yapımcılar yıkım efektlerini ikinci plana itmişler.


                 

Serinin sesler ve müzikler konusunda hiç bir zaman sıkıntı olmadı. Kovalamaca sahneleri ile çatışma sahnelerindeki müzikler sizi havaya sokmayı başarıyor. Silahların sesleri çok tok ve kulağınıza hoş geliyor. Sadece karakter seslendirmeleri oyuncuların kötü performansından dolayı biraz sönük kalmış diyebilirim. Standart bir seslendirme havasında olduğu için bana bir heyecan katmadı.
Oyun sizi askeri temalı savaş ortamından uzaklaştırıp yeni bir maceraya sokuyor. Klişe bir hikayeye rağmen, eğlenceli bir oynanışı, tadında aksiyon sahneleri ile bir macera yaşamak istiyorsanız denemeniz gereken bir oyun olmuş. Tek kişilik senaryo modu pek başarılı olmasa da üzülmenize gerek olmadığını verdiğiniz paranın hakkını oyunun multiplayer kısmında alacağınızı şimdiden söyleyebilirim. Oyunun Detaylı multiplayer incelmesi ise çok yakında sizlerle olacak.

Bonus olarak eğer Logitech marka klavye ve  fareniz var ise yapımcılar size çok güzel bir sürpriz hazırlamışlar. Logitech  oyunun yazılımın son sürümü yüklü, klavye ve fareniz ışıklı ise oyunu etkileşimli bir şekilde oynayabiliyoruz. Mesela vurulduğunuz zaman ya da yanınızda bomba patladığı zaman klavye ve farenizin ışığı yanıp sönüyor. Hoşuma giden ve farklı bir özellik olmuş.

Artılar: Grafikler ve sesler, Hikaye modunun multiplayer moduna katkısı, Silah çeşitliğinin fazlalığı

Eksiler: Klişe hikaye, Yapay zeka, Uzun yükleme ekranı, Yıkım efektlerinin sönük kalması